Cilt ve diş sağlığında ‘Kırmızı Kaliforniya solucanı’ etkisi

Home / organik gübre / Cilt ve diş sağlığında ‘Kırmızı Kaliforniya solucanı’ etkisi
Cilt ve diş sağlığında ‘Kırmızı Kaliforniya solucanı’ etkisi

Kozmetik ürün ve diş sağlığında ‘Kırmızı Kaliforniya solucanı’ üzerinde çalışarak, yeni bir doğal hammadde geliştiren Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi doktora öğrencisi Şirin Melis Aslan ile Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ayşegül Mendi, solucan özlü ürünler ortaya çıkarmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. “Kırmızı Kaliforniya solucanı” konulu tezinden yola çıkan Şirin Melis Aslan, kozmetik ve diş sağlığı için doğal bir madde ortaya çıkardıklarını söyledi. “Bir dönem salyangoz özlü kremler çok popülerdi. Ama onların bilimsel bir alt yapısı yoktu” diyen Aslan, “Biz ise, ortaya çıkardığımız doğal hammaddeyi tezle destekleyip devamında hem diş sağlığı hem de cilt sağlığına uygun ürünler geliştirmek istedik” ifadesini kullandı.

“Solucanın kendini yenileme özelliği var”

Solucanın da kendini yenileme özelliği olduğundan söz eden Aslan, “Solucanın kendini yenileyebilme özelliği var. Biz de cilt ve diş sağlığı için solucanı kullanalım istedik. Bunun bilimsel temelini oluşturduk. Solucanın cilt üzerinde yaraları iyileştirdiği, cildi nemlendirdiği, kırışıklıkları giderdiğini bilerek bu konularda fayda sağlamak istedik” diye konuştu.

Solucandan elde ettikleri ekstrelerin kolejenin daha uzun süre ciltte kalmasına yardımcı olduğuna vurgu yapan Aslan, şunları söyledi: “Enzim reaksiyonları yaptık. Cildimizde bulunan ‘kolejen az’ adı verilen bir enzim var, bu enzim kolejeni parçalıyor. Bu nedenle yaşlanıyoruz ve kırışıklıklarımız oluşuyor. Bizim solucandan elde ettiğimiz ekstreler, kolejenin daha uzun süre ciltte kalmasına yardımcı oluyor. Bu da yaşlanmayı geciktiriyor.”

“Kök hücrenin canlılığı korunuyor”

Solucan hammaddesini diş sağlığı yönünden değerlendiren Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ayşegül Mendi, “Solucan hammaddesinin sinir  hücreleri üzerinde çok fazla etkisi olduğunu gördük. Bizim kafa bölgemizde bulunan hücrelerimiz sinir kökenlidir aslında. Solucan ekstresinin farklı konsantrasyonunu, diş kök hücresi üzerinde denedik ve gördük ki, hücrenin canlılığını koruyor” dedi.

“Solucan ekstresi, kemikleşmeyi daha kaliteli hale getiriyor”

İnsanın yaşı ilerledikçe, vücudunda bulunan kök hücre sayısının azaldığını ifade eden Mendi, “Çalışmalarımızda solucan ekstresinin kök hücre canlılığını korumakla birlikte sayısını da arttığını gördük.  Solucan ekstresinin diğer avantajı ise, kemikleşme üzerine oldu. Bizim vücudumuzdaki kemikleşmeyi sağlayan, yaralandığımızda iyileşmeyi sağlayan kök hücrelerdir. Solucan ekstresi, kemikleşmeyi daha kaliteli hale getiriyor. Kalsiyum minareleri artıyor” diye konuştu. Mendi, ilerleyen yaşlarda ağızlardaki yaraların iyileşmesinin ve kemikleşmenin zor olduğundan bahsederek, “Eğer ben implanttı solucan ekstresi ile kaplarsam, kemikleşme hızlanır, gargara yapıp yara örtüsü olarak kullanırsam da iyileşmeyi hızlandırabilirim” dedi.

“Hammaddeyi ürün haline getirmeyi amaçlıyoruz”

“Biz yaptığımız çalışmada kök hücre üzerindeki etkiyi, solucanın içerisindeki hangi maddeler gösteriyorsa onu belirleyeceğiz” diyen Mendi, “Bunu belirledikten sonra da biz bunları yara örtüsü, implant kaplamaları, kremler, ağız gargarası, diş macunu gibi ürünler haline getirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Solucan yetiştiriciliği aynı zamanda bir iş kapısı haline gelecek”

Solucan ekstresi ile yapılacak ürünlerin herkese ulaşabilir olmasını amaçladıklarını da belirten Mendi, “Hammadde oldukça gelişebiliyor. Hammaddeden elde edilen ürünler de oldukça gelişebilir. Bu ürünler gelişirken aynı zamanda da yeni iş kaynakları oluşturabilir.  Sağlık ve kozmetik alanında iş yapılması demek, sağlık alanı için ayrı şekilde solucan yetiştiriciliği demektir. Şu an insanlar bitki gübresi için solucan yetiştiriyor. Organik tarım yapanların hepsi bu solucanı yetiştiriyor. Bir de buna kozmetik ve ağız sağlığı için solucan yetiştirenler eklenince, bu tamamen bir iş kapısı haline gelecek” dedi. Mendi, yaptıkları çalışmanın henüz yeni bir çalışma olduğunu belirterek, diş kök hücreleri üzerinde çalışan ilk ekip olduklarını sözlerine ekledi.

SEDA TOLMAÇ – Ticari Hayat Gazetesi

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published.