Tarım sektöründe krizi fırsata çevirmenin tam zamanı

Home / yazı dizisi / Tarım sektöründe krizi fırsata çevirmenin tam zamanı
Tarım sektöründe krizi fırsata çevirmenin tam zamanı

Tarım sektörüne yönelik yazılar paylaştığımız sitemizde, bugün biraz daha güncel haberlere yer vermek istedik. Ekonomik krizi fırsata çevirebilirsiniz başlıklı yazımız fazlasıyla güncel. Yazımızda özellikle yaşanan ekonomik krizinin tarım sektörüne olan etkilerini değerlendirdik. Son zamanlarda kendini daha fazla hissettiren ekonomik kriz ve döviz kurlarında yaşanan artışın en fazla vurduğu sektörlerin başında tarım geliyor. Halen yüksek olan ve çoğunlukla dışa bağımlı bir yapıda ilerleyen tarımda, girdi maliyetleri üreticileri endişelendirmeye devam ediyor. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan tarım sektöründe, yaşanan kriz, ancak devlet eliyle aşılabilir konumda yer alıyor. Son dönemde bir yandan küresel ısınma diğer yandan ekonomik krizin vurduğu tarım sektörü artık alarm veriyor.

Ekonomik krizi fırsata çevirebilirsiniz
Ekonomik krizi fırsata çevirebilirsiniz

Ekonomik krizi fırsata çevirebilirsiniz

İthal girdide maliyetler artıyor

Üreticilerinin kullandığı gübre, mazot, ilaç gibi birçok girdinin ithal edildiği ülkemizde, girdi fiyatlarındaki söz konusu artışlar çiftçinin maliyetini olumsuz yönde etkiliyor. Bu paralelde yaşanan krizin panzehirinin üretim olduğunu dile getiren uzmanlar, devletin ithalat yerine yurt içinde üretime odaklanması gerektiğine vurgu yapıyor. Bunun da üreticiye yönelik daha fazla destek ve teşvikten geçtiğini savunan sektör bileşenleri,  ‘ekonominin lokomotifi olan tarım sektöründe krizi fırsata çevirmenin’ tam zamanı olduğunu konusunda hem fikir…

Üreticinin kaygısını giderecek adımlar atılmalı

Üreticinin kaygısını giderecek adımların atılmasının önemine değiniliyor. Sektör temsilcileri, son günlerde ülke genelinde yaşanan ekonomik krizin ardından, üretimin artmasına yönelik tedbirlerin ele alınması gerektiğini bildiriyor. İktidar partisinin kamuoyuna deklare ettiği  ‘İcraatta 100 Gün’ projeksiyonunda ‘Tarımın 100 Günlük Geleceği’ eylem planında üreticiye ve üretime yeterince yer verilmediğini söyleyen üretici birlikleri, söz konusu durum karşısında yaşadıkları endişeyi dile getiriyor. Ekonomik krizin yanı sıra özellikle dünya genelinde artan küresel iklim değişikliğinin yurt içinde bazı bölgelerde tam anlamıyla bir felakete dönüştüğüne değinen uzmanlar, yaşanan sel felaketini ayrı bir başlık altında değerlendirdi.  Bu çerçevede Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yaşanan sel olayları ile bölgelerde üreticinin çok daha fazla destek duyduğuna değinen sektör bileşenleri; felaketin bir doğal bir afet olarak değil, bilimsel verilere dayanarak incelenmesini istedi. Bu kayıpların ülke kaybı olduğunu belirten uzmanlar, devletin ivedilikle sektörde yaşanan sorunları görmesi gerektiğini dile getiriyor.

Üretici, her şeye rağmen üretmek istiyor

Bu kapsamda yaşanan ekonomik gelişmelerin piyasalara yönelik etkilerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Bunu söyleyen uzmanlar, bu krizin Türkiye tarımını ve üreticilerini nasıl etkileyeceği dikkate alınarak, ‘Tarımın 100 Günlük Geleceği’ eylem planının, tüm sektör bileşenleri ile yeniden ele alınması gerektiğini savunuyor. Bu kapsamda özellikle ülke ekonomisi üzerine oynanan oyunlara da değinen sektör temsilcileri, ortak birlikler olarak yurt ekonomisine yönelik gerçekleştirilen manipülatif girişimlerin farkında olduklarını ve söz konusu girişimlere karşılık üreticilerin yeterli devlet desteği ile ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerinin altını çizdi.

Leave a Reply

Your email address will not be published.