Organik gübre ihtiyacı konusunu da bu yazımızda açıklamak istiyoruz. Türkiye’nin organik ürün eksikliği konusunda en büyük ihtiyacı solucan gübresi, yurt genelinde henüz yeteri kadar tanınmıyor. Kırmızı Kaliforniya solucanı gübresi olarak da bilinen organik solucan gübresi ve özellikle üretimi az da yaygınlaşmaya başlamasına rağmen gerek çiftçi gerekse üreticiler nezdinde yeterli bilinirliğe sahip değil.
Oysa ki, kimyasal gübre kullanımı ile her geçen gün biraz daha zehirlenen Türkiye’nin tarım toprakları ve yine bu topraklar üzerinde yetiştirilen ürünlerde yaşanan rekolte, verim kaybı başta devlet yetkilileri olmak üzere, sektör aktörlerinin ivedilikle çözüm bulması gereken konuların başında geliyor. Türkiye’nin organik gübreye olan ihtiyacı her yerde dile getirilirken, biz solucan gübresi üreticilerine daha fazla iş düştüğü de aşikardır.
Tüketicinin de organik gübre ihtiyacı var
Fakat tekrar kimyasal gübre kullanımının toprakta yarattığı zehirlenme, verim ve rekolte düşüklüğü, üründe koku, renk, aroma ve tatta yaşanan kayıp, standart altı üretim ve bitki üzerinde oluşan ve kanser riski taşıyan kimyasal kalıntılar nedeniyle de tüketici de bu durumdan son derece rahatsız. Tüketici, üründe eski yıllardan bildiği tat, koku, aroma ve lezzeti aramaya başladı. Başka bir ifadeyle tüketici, halihazırda pahalıya satın aldığı sebze ve meyve ürünlerinde, kalite ihtiyacına yöneldi.
Sağlıklı, güvenli ve verimli gıda, herkesin hakkı
Organik ürün yetiştiriciliği ve satışı olarak yeni bir iş kolu ortaya çıktı. Günümüzde bazı insanlar pazarda, manavda, markette bulduğu ürünü tüketirken, bazı insanlar da organik ürün tüketmeye ve fiyat olarak daha pahalı ve her yerde bulunmamasına rağmen bu ürünleri bulup tüketiyor. Yukarıda bahsettiğimiz gibi tüketiciyi ise gerek maddi gerekse manevi anlamda bu kadar zahmete sokan; ürün miktarını artırdığı düşünülen ama organik olmaz özelliğini öldüren hormon ilaçları ve kimyasal gübreler. Ne yazık ki, ikiye ayırmak zorunda kaldığımız ürün ve organik ürün arasındaki fiyat farkına ve erişilebilirliği konusuna girmiyoruz bile…
Oysa ki, sağlıklı ve kaliteli beslenme herkesin hakkı iken, neden herkes organik ürün tüketmesin diye bir soru gelmiyor mu aklımıza? Bu ve bundan önceki birçok yazımızda kaleme aldığımız üzere, kimyasal gübreye oranla daha ekonomik, sağlıklı ve verimli olan organik solucan gübresini tüm çiftçi ve üreticilerimizin tüm tarımsal faaliyetlerinde gönül rahatlığı ile kullanması gerektiği kanaatindeyiz.
Kayıtlı ve kayıtsız 15 bin ton gübre üretimi yapılıyor
Yıllardır söylenegeldiği üzere tarım ülkesi olan Türkiye’nin ihtiyacı olan organik gübre miktarı 5.5 milyon ton iken kayıtlı ve kayıtsız şekilde yaklaşık 15 bin ton civarında gübre üretimi yapılıyor. Bu ihtiyacın diğer nedeni de kimyasal gübre kullanılması ile her geçen gün zehirlenerek, verimsizleşen topraklarımız olduğunu biliyor muydunuz? Organik gübreler dururken nedensiz yere toprağımızı zehirlemekten ve doğallığını bozmaktan artık vazgeçmeliyiz. Çiftçilerimizi bu yönde bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak herkesin sorumluluğunda olmasına rağmen yazımızın başında da belirttiğimiz gibi en büyük görev organik gübre üreticilerine düşüyor, yani bize…
Gübre üreten işletmecilerin büyük görevi; çiftçilerin alıştırıldığı hatta kimi zaman dayatıldığı kimyasal gübre ve çeşitlerinin elde edilen ürünlerin doğallığını bozduğunu ve topraklarımızı yavaş yavaş zehirlendiğini anlatmaktır. İnsanımızı bilinçlendirmekte biz bilinçli gübre üreticilerinin en büyük sorumluluğudur.
Gıda, hiçbir zaman ölmeyecek bir sektör
Üretim, genel anlamda Türkiye’nin eksik olduğu konuların başında geliyor. Bu sebeple ‘üreten kazanır’ sözü bir yanıyla haklılığı vurguluyor. Üretmekten çekinmeyin, her geçen gün tüketici sayısı artıyor. Hatta küresel açlık senaryolarının yazıldığı günümüzde, insanların gıdaya her zaman ihtiyacı olacak. Gıdanın temel ihtiyaç olduğunu düşünürse, organik gübre pazarında üretici eksiği devede kulak olacaktır. Sonuç olarak organik gübre pazarında çok fazla açık var. Solucan gübresi üretmek isteyen girişimci arkadaşlar, kendinize inanın ve güvenin.
Leave a Reply