Bu yazımızda organik gübre çeşitleri ile solucan gübresi arasındaki farkları yazmak istedik. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan organik gübre çeşitleri arasında; kompost, yanmış hayvan gübresi, torf ve biohumus bulunur. Ayrıca değişik toprak karışımları başka bir ifadeyle torf ve değişik mineraller eklenerek elde edilen organik gübre çeşitleri de bulunmaktadır. Ancak solucan gübresi sahip olduğu değerler nedeniyle, organik gübre çeşitleri açısından en zengini ve verimlisidir. Solucan gübresinin kuru ağırlığının yüzde 32’sinin humik madde içerdiğini açıklayan bilim insanları, bu humik maddeleri üç gruba ayırmaktadır.

Solucan gübresi mi Organik Gübre mi?
Türkiye’de en çok tercih edilen gübre çeşitlerinden biri yanık hayvan gübresidir. Temin etmenin oldukça kolay olduğu hayvan gübresi, katlanılmaz düzeyde koku barındırır. Tarımda hayvan gübresinin kullanımı çok eskiden tarihlere ve medeniyetlere kadar uzanır. Atalarımız bu dönemlerde ellerindeki bu seçeneği değerlendirmek zorundaydı. Çünkü başka bir seçenekleri yoktu. Bu anlamda taze hayvan gübresinin tarım için yararlı olduğunu söylemek pek de mümkün değildir. Aksine zararlıdır.
Yanmış gübre ise her ne kadar yanmış olsa bile içinde barındırdığı ot tohumları, patojenik mikro floralar, parazit yumurtaları ve ağır metaller nedeniyle bitkiler açısından çok miktarda hastalık taşımaktadır. Bu zararlarından kurtulmak içinse kimyasal ilaçlar kullanımı adeta zorunlu hale gelmektedir. Yine zararlı mikroorganizmaların ortadan kalkması amacıyla kullanılan bu ilaçlar toprağa, bitkiye ve dolayısıyla direkt olarak ürüne geçmektedir. Oysa ki, 100 metrekarelik bir yer için kullanılacak gübre miktarı, toprağın durumuna bağlı olarak 600–800 kg. yanmış hayvan gübresi iken 10 kat daha azı yani 60–100 kg solucan gübresi kullanmak sizi tüm bu ekstra maliyetlerden kurtaracaktır. Solucan gübresini toprağın kalitesine göre 3 ila 5 yıl tekrar gübrelemek yeterli olacakken hayvan gübresini her yıl devamlı olarak uygulanması gerekmektedir.
Ve bugün..
Günümüzde dünyadaki tarıma elverişli toprak kalitesi ve bereketi sürekli kötüleye gitmektedir. Bu durumda toprağın eski gücüne kavuşması bir takım önlemler almak gerekir. Maalesef hayvan gübresinde mikro floralar çok az olduğu için bu gübre kullanıldığında toprağın verimli olabilmesi için birkaç yıl nadasa bırakılmak şarttır. Ancak solucan gübresi, içerdiği konsantre haldeki toprağı güçlendirici elementler ve mikro organizmalarla nadasa gerek kalmadan toprakları kuvvetlendirir. Solucan gübresi; çorak, verimsiz topraklarda bile yüzey toprağını sıyırıp yeni toprak serilmesine gerek kalmadan toprağın canlanmasında etkili rol oynar.
Humus nedir?
Humus, hayvansal ve bitkisel hücrelerin işlenmesi sonucunda oluşmaktadır. Humusta bol miktarda protein, yağlar, karbonhidratlar, tuzlar, vitaminler ve biyolojik aktif elementler yer almaktadır. Humusun en önemli özelliği ise; içerdiği çözünür elementler bitkilerin ihtiyacı için her zaman hazır halde bulunmasıdır. Söz konusu elementler buharlaşmaz ve yıkanıp yok olmazlar. Devamlı olarak yüzde 75 oranında su tuttuğu için toprağı kuraklığa karşı dayanıklı hale getirmektedir. Humus topladığı nemi uzun süre korumaktadır ve bu sebeple topraktaki humus miktarı ne kadar artarsa toprağın su tutma özelliği de o kadar artmaktadır.
Humusun özellikleri nelerdir?
Öte yandan toprağın tarımsal değerini artıran humus; konsantre (yoğunlaşmış) halde yüzde 50 ye varan oranda karbon ve hidrojen, yüzde 7 oksijen, yüzde 100 toprak azot rezervi, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt ve başka makro ve mikro elementler içerir. Tuz şeklindeki humik asit elementleri, bitkileri besleyici madde olarak işlev sağlar. Topraktaki humus miktarı verimliliğin en temel göstergelerindendir. Biyokimyasal ve fizyolojik süreçleri aktifleştiren humus, bitki yapısının metabolizmasını ve genel enerji seviyesini artırır. Yine toprağın içindeki element akışını hızlandıran humus; verimi, rekolteyi ve kaliteyi artırır. Humus (konsantre halde biohumus-solucan gübresi); uzun süre aşırı dozda kimyasal gübre ve pestisit kullanılan toprağı etkin bir şekilde iyileştirme olanağı yaratır.
Taze hazırlanan solucan gübresi, etkin mikro biyolojik gübre çeşitlerindendir. Toprağa uygulanınca içindeki yararlı mikropları ve metabolik süreçleri normalleştirerek toprağı, sağlıklı bir konuma getirir. Toprak erozyonunu önlemek için bilim insanları; çim ekimi, ürün rotasyonu, teras yapma, orman koruma kuşağı oluşturma gibi çok fazla metot ortaya koyar ancak erozyonla mücadelede en etkili metot bol miktarda solucan gübresini toprağa vermektir. Bu şekilde solucan gübresi toprağı su ve hava geçirgen, gözenekli, yüksek miktarda nem ve su tutma kapasiteli bir yapıya kavuşturur. Toprak üzerinde yetiştirilen her türlü bitkinin kuraklığa daha dayanaklı hale gelmesinde etkili olan solucan gübresi, aynı zamanda güneş enerjisini depolayan akümülatördür.
Humus doğada en önemli karbon dioksit kaynaklarından biri
Yapılan araştırmalar, toprakta biriken enerjinin yüzde 88’nin humusta ve bitkisel maddelerde toplandığını ortaya koymaktadır. Humus doğada en önemli karbon dioksit kaynaklarından biridir. Bitkilerin fotosentez için ihtiyaç duyduğu karbon dioksit topraktan köklere ve yapraklara geçer. Bu da bitkinin gelişimi ve fotosentez için hayati değerdedir. Hatta topraktaki konsantre CO2 miktarının yüzde 1 artması bile bitkide yüzde 30-50 arasında ürün artışı sağlamaktadır. Humus, topraktaki ağır metalleri alarak bitkiyi bunların zehirli etkisinden korumaktadır. Bol humuslu toprakta yetiştirilen ürünlerin ekolojik ve tamamen doğal olduğu bilinmektedir. Doğada çok uzun sürede oluşan humus, bitkiler açısından oldukça önemlidir.
Solucan gübresi ve onun organik gübre ile kıyaslanamayacak özellikleri
Solucan gübresi, bitkilere çok yararlı mikro elementler ve tamamen bitkiyi besleyici, geliştirici maddelerden oluşan yoğunlaştırılmış doğal bir organik gübredir. Solucan gübresi, kırmızı Kaliforniya solucanlarının bitkisel ve hayvansal organik atıkları işlemesi sonucu ortaya çıkar. Solucan gübresinin içeriğinde bitkinin gelişimi için gerekli olan tüm enzimler, toprak antibiyotikleri, vitaminler, büyüme hormonları ve humik maddeler vardır. Kesinlikle hastalık yapıcı mikro florlar, parazit yumurtaları, ot tohumları ve ağır metaller içermeyen solucan gübresi, (vermicompost) özel solucan dışkısı olup doğal bir üründür. Görünüş olarak siyah toprağa benzeyen solucan gübresi organik ve kokusuzdur. Solucan gübresi, çevreci temiz bir tarımsal üretim aracı olup, mikro florlar ve özel solucanların organik maddeleri humik maddelere dönüştürme işlemi ile meydana gelen üründür.
Solucan gübresi kuru ağırlığının yüzde 32’si humik madde içerir
Humus maddesi, ilk kez F. Archard tarafından 1786 yılında bulunmuştur. Günümüze ise birçok ülkeden bilim insanı humus üzerine çalışmaya devam ediyor. Solucan gübresinin kuru ağırlığının yüzde 32’sinin humik madde içerdiğini açıklayan bilim insanları, bu humik maddeleri üç gruba ayırmaktadır. Bunlar; humik asit, fulvik asit ve huminden oluşur. Humin, toprağın güçlü organik-mineral bileşenidir ve çözünmeyen humus-kil kompleksi ve tuzlardan meydana gelir. Humik asitse kahverengi humik asitler ve gri (siyah) humik asit içermektedir. Humik asit maddelerin fulvik asit denilen çok küçük bölümü dışında büyük kısmı suda çözünmez. Humik asit maddesi yüzde 50-55 oranında organik maddeye sahiptir, solucanlara verilen hayvan gübresi miktarının artırılmasıyla organik madde oranı artırılabilir ama karbonhidratların oranı azalmasına neden olabilir. Humuslaşma ise; doğanın eşsiz mucizelerinden biri olan organik atıkları humik maddeye dönüştürme işlemidir.
Solucan gübresine bir de bu açıdan bakalım
Öte yandan yukarıda anlattığımız mucize olmasaydı bunun tamamen aksi olan iki farklı durum ortaya çıkardı: Organik atıkların oksitlenerek mineralleşmesi ki bu yeryüzünde hayatın yok olması anlamına gelirdi. Bu atıkların depolanması ki o zamanda yeryüzü bu atıklarla dolup kalacağı için yaşam alanı kalmazdı. Yukarıda belirttiğimiz birçok sebepten kaynaklı humik maddeler, doğada birçok fonksiyonu yerine getirir. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz;
a) Akümülatör fonksiyonu
Canlı organizmalara gerekli olan kimyasal elementleri ve enerjiyi biriktir. Bu, toprağın canlılığını sağlayan biot ve hidrobiotları humik maddeler sağlıyor anlamına gelir. Öyle ki, bu sayede içindeki enerji ve yapı maddeleriyle bitkilerin yaşamını yüzyıllarca durmaksızın sürdürmesine olanak tanır. Humik maddelerde yüzde 40-60 C, yüzde 30-40 O, % 3-5 N vardır, ayrıca hidrojen, kükürt, fosfor, birçok metal katyonları ve mikro elementler de bulunur. Bu sebeple humik madde içeren toprağın rengi siyah veya koyu gridir. Humik maddeler, içerdikleri bitkiyi besleyici elementleri sadece bitkinin ihtiyaç duyduğu kadar vererek geri kalanını daha sonraki ihtiyaç zamanına saklarlar. Bu özellikleriyle birçok mineral bileşeninden farklı olan humustaki bu bileşenler suyla eriyerek toprakta yok olur.
b) Taşıma fonksiyonu
Suda çözünebilir metal katyonlu veya hidroksitli humik asit bileşenlerinin istikrarlı oluşumları nedeniyle mineral ve organik maddelerin jeokimyasal akışını meydana getirir.
c) Düzenleyici fonksiyonu
Humik maddelerin düzenleyici işlevini birkaç ana başlığa ayırabiliriz:
- Toprağın yapısını ve hidrofizyolojik özelliğini düzenleme işlevi görür.
- Katı ve sıvı dönüşümleri arasında iyon değişim sürecini düzenler.
- Asit-baz ve oksidasyon-yeniden yapılandırma durumlarında etkilidir.
- Çözünebilir mineral bileşkeleri değişimi yoluyla canlı organizmaların beslenme şartlarını düzenler.
- Sera etkisi oluşumu da dâhil olmak üzere toprak ve atmosferin sıcaklık dengesini düzenler.
d) Koruyucu fonksiyonu
Humik maddeler bitkileri, yerleşik veya zor yok edilebilen zehirli veya radyoaktif elementlerin bileşimlerinden hatta doğada ekolojiyi olumsuz etkileyen bazı pestisitler, hidrokarbonlar, fenoller bileşimlerinden korur. Humik maddelerin koruyucu fonksiyonu o kadar büyüktür ki, humik maddelerle zenginleştirilmiş toprak, kurşun ve diğer zehirli maddelerin iyonlarının yeraltı suyuna karışmasını önleyebilme gücüne sahiptir.
e) Fizyolojik fonksiyonu
Birçok bilim insanın yaptığı araştırma sonuçları; çeşitli humik maddeler özellikle humik asitler ve onların tuzlarının, tohum çimlenmesini hızlandırdıklarını, bitkilerin solunumunu yoğunlaştırdığını, bunlarla yetiştirilen bitkilerle beslenen büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvanların verimliliğini artırdığını ortaya koymaktadır. Bunlardan başka, humik maddeler kullanılarak hazırlanan bazı ilaçların kanserin gelişimini durduğunu, bazı enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudun direncini artırdığını deneylerle belgelemişlerdir. Fazla miktarda humik madde içeren solucan gübresi vazgeçilemez, ekolojik, doğal organik gübredir. Kıyaslanabilecek bir benzeri olmayan solucan gübresi, geleceğimizin de teminatı konumundadır.
Solucan gübresi ile organik gübre arasındaki farkları anlattık. Daha fazla detay isteyenler bizi arayabilirler.
Leave a Reply