Türkiye’de solucan gübresi üretimi konusuna değinelim. Her ticari faaliyette olduğu gibi, solucan gübresi üretimi de ‘sermaye, iş gücü ve kazanç üstüne kuruludur. Bu parametreleri özgülünde değerlendirildiğinde, önemli bir gelir kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Elbette söz konusu gelir için üreticinin belli başlı konulara dikkat etmesi kritik değer taşıyor. Farklı sektörlere oranla işe başlama sermayesi daha düşüktür. Solucan gübresi üretimi, iş gücü ve emek miktarı olarak da diğer işlerle karşılaştırılamayacak kadar azdır.

Türkiye’de solucan gübresi üretimi
Önü açık pazarı ile düşük maliyetli yeni üretim alanı
Kırmızı Kaliforniya solucanları doğru ısı ve nemde yaşamalıdır. Besleme, üreme koşulları da mükemmel sağladığında telef olmazlar. Toplu ölümler yaşanmaz. Yine üretici tarafından iyi korunmaları sayesinde başka canlılar tarafından zarar görmeleri de diğer canlı hayvan yetiştiricilerine nazaran daha az risk teşkil ediyor. Diğer yandan solucan gübresi üretiminin Türkiye’de bazı yerler hariç yapılabilmesi de girişimcinin önünü açıyor. Yeni yeni bilinirlik kazanan pazarı ve düşük girişim maliyetleri ile solucan gübresi üretiminin, dikkatle ve hassasiyetle ele alındığında orta vadede girişimciye umut vaat eden bir alan olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye, gübrenin yüzde 70’ni ithal ediyor
Yeni bir sektör olan solucan gübresi üretimi, sayısal veriler ışığı altında değerlendirilmelidir. Yurt genelinde yıllık 5.5 milyon ton gübre kullanılıyor. Neredeyse bu gübrenin tamamı kimyasal gübre. Bu miktarın yaklaşık yüzde 70’nin ithal olduğunu vurgulamak isteriz. Topraklarımızda bitkisel üretim için kullandığımız gübrenin yüzde 70’ini ithal etmek zorundayız. Türkiye’nin, özellikle tarımsal üretimdeki girdilerinin kayda değer bölümü ithaldir. Ekonomik açıdan yaşanan çöküş ortadadır. Burada ithal edilen gübrenin de ‘kimyasal’ olduğunun altını özellikle çizmek istiyoruz. Kuşkusuz, bu durumun hem ülke topraklarına hem de ekonomiye verdiği zarar ile önemli bir zirai problem olduğu ortadadır.
Türkiye’nin ‘organik solucan gübresine’ ekmek kadar, su kadar ihtiyacı var
Bu durumda Türkiye’nin ‘organik solucan gübresine’ ekmek kadar su kadar ihtiyacının olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ülkemiz, kayda değer girişimci potansiyeline ve önemli solucan gübresi pazarına sahip. Solucan gübresi üretimine verilen devlet destekleri, solucan gübresi kredileri ve teşvikleri bu işin önünü açmayı kolaylaştırıyor..
Fakat her ne kadar solucan gübresi üretimi açısından tüm koşullar oluşmuş gibi gözükse de solucan gübresi üretimi, herkesin yapabileceği kadar kolay ve zahmetsiz bir iş değil. Bu gerçekliği başından kabul etmek ve ona göre hareket etmek önemli.
Leave a Reply